Haber

Yalçın: “Erdoğan boşuna dünyanın beşten büyük olduğunu söylemiyor”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, Anadolu Yayıncılar Birliği’nin (AYD) Anadolu Sohbetleri programına konuk oldu.

Hasan Basri Yalçın’ın açıklamaları şöyle:

Ben Filistin ve Gazze’yi her zaman konuştuğumuz, her defasında anlattığımız ama tekrar unuttuğumuz, çoğu zaman çözülmemiş haline üzüldüğümüz bir hikaye olarak görüyorum.

Gazze ve Filistin sorunu çözülmeden Türkiye’nin ve tüm Ortadoğu coğrafyasının gerçek istikrara ulaşması mümkün değildir.

Bu işin stratejik ve insani boyutu var. İnsan ölçeğinde söylenebilecek sözleri tükettik. İsrail devletinin devlet statüsünün ötesinde insanları terörize edecek eylemlerde bulunması alışkanlık haline geldi. Gazze ablukasını hep böyle düşündüm.

İsrail’in şu ana kadarki eylemlerine baktığınızda Gazze’de tam bir saflığı hedeflediğini görüyoruz.

Tüm dünyanın dikkatini çekmesi, herkesin isyan etmesi gereken bir durum. Maalesef Batılı insan hakları değerlerinin, kozmik insan hakları değerlerinin mümkün olmadığını gördük. İster Türkiye ister Ortadoğu coğrafyasındaki diğer devletler olsun, batıdaki başkentler ve batı medyası her zaman bu coğrafyada olmuştur. Bu coğrafyalarda insan hakları adı altında savaşlara, askeri müdahalelere tanık olduk.
Uluslararası toplum açısından bakıldığında Filistin’e yönelik “duymadım, görmedim, bilmiyorum” yaklaşımı uzun yıllardır devam ediyor…

Batı’nın kozmik insan hakları değerlerinden bahsetmesi ikiyüzlülüğü çağrıştırıyor. Ancak son dönemde Gazze’de yaşananlar Batı’nın insan hakları konusunda hiçbir yerde hüküm veremeyeceğini gösteriyor.

Bu olaylar karşısında Türkiye’nin tutumu netleşti. Gazze sorununu, Filistin sorununu ana gündem haline getirmeliyiz.

Barışı ve adaleti sağlamak için kurulduğu söylenen uluslararası kurumların sadece belirli ülkeler için devreye girdiğini görüyoruz.

“ERDOĞAN ‘DÜNYA BEŞTEN BÜYÜK’ SÖZÜNÜ BOŞuna KULLANMAZ”

Sayın Cumhurbaşkanımız uzun yıllardır “dünya beşten büyüktür” sözünü boşuna kullanmamıştır. ABD’nin tek başına Batılı olmayan toplum tarafından baskı olarak görüldüğü ve her şeyin apaçık görüldüğü bir ortamda, ABD ve İsrail hiçbir hesap vermeden sivilleri katletmeye devam ediyor.

İsrailli siviller hastaneleri bombalıyor. İnsanları bölgeden uzaklaştırmaya çalışıyor. Buna savaş derseniz savaşın da kendine has bir hukuku vardır. İşinize geldiği zaman teröre karşı savaş diyemezsiniz.

Filistin-İsrail sorunu çözülmediği sürece ne Türkiye’de biz, ne Irak’ta Iraklılar, ne de Suriye’de Suriyeliler huzur bulabilir.

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde vurgulaması gereken nokta, barışın derhal ve kesin olarak ilan edilmesi gerektiğidir. Ateşkesin sağlanması için uluslararası kurumlara baskı yapılması ve Filistin’in ana gündem haline getirilmesi gerekiyor.

İsrail, Amerika, Türkiye, İran ve bölgedeki diğer Arap ülkeleri herkesin dikkatli olması gerekiyor. Ateşkesin bir an önce sağlanması gerekiyor. Bu nedenle Türkiye’nin ateşkes çabaları değerlidir. Bölgedeki diğer tüm ülkelerin de buna katkıda bulunması gerekiyor.
Türkiye’nin Garantörlük teklifi çerçevesinde uzun vadeli barış politikasına geçişe ihtiyaç var.

ABD ve İsrail başka ülkelerin garantörlüğünü kabul etmiyor. Ne yazık ki asıl plan Filistinlilerin tamamını bu coğrafyadan sürmek olduğu için bunu yapmaya yanaşmıyorlar.
İsrail her zaman öldürebileceğini düşünüyor. Çünkü sorumluluk sahibi değil. Sorumlu tutulamadığı için onu öldürebileceğini düşünüyor.

İsrail’in daha net bir cephe görmesi gerekiyor.

ovacikajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu